• uyku da bari düzen olmasın. uyanıkken sikildiğimiz yeter.
  • çok devamsızlık yapmanın -hatta o kadar çok devamsızlık yapmak ki sınıftakilerin senin okulu bıraktığını düşünmeleri- nedeniyle oluşabilecek çok sıkıntılı bir durum. 4 yıldır bu şekilde devam ediyor uykularım, düzensizlik adeta düzenim oldu.

    ha sorarsanız neden 4 sene boyunca sınıf arkadaşların senin nasıl bi öğrenci olmadığını anlamadılar, her sene yeni sınıfla devam ediyorum üniversiteye. malım olm ben üstüme gelmeyin*
  • şu hayatta yalnız olmadığımı gösteren başlık.
    okula başlayınca düzelir, işe başlayınca düzelir denildi ve aşı tutmadı malesef. bir evlilik kaldı onu deneyeceğim artık.
  • işsiz güçsüz bir işe yaramayan boş adamın durumu.misal ben
  • kafamda deli sorular oluşturan kavram. bazılarımız içinde bulunduğumuz düzene uygun mu değiliz acaba? konuya ilişkin profesyonel bilgisi olan varsa çok şükela olur, allasen yeşillendirin o vakit.
    kendimi bildim bileli 24 saat konseptine yatkın değilim/öyle sanıyorum. buna çocukluk, lise, üniversite ve çalışma hayatım dahil. uyuduğum zaman 8-14 saatten aşağı uyanmak istemiyorum. sonra da uyumak istemiyorum. az uyumam gerektiği zaman uyanmak çoğu zaman mümkün değil mümkünse de azap. 35 saat uyumadığım üzerine 25 saat uyuduğum zamanlarım mevcut. hayatımda 3-5 günden fazla aynı saatte uyumuşluğum yok. biyolojimin uyku düzeni diye bir kavramla tanışmışlığı yok anlaşılacağı üzere. yine de hala mümkün müdür merak içerisindeyim.
    ben de istiyorum ya; böyle yatayım en geç 23:00te 1 saat debeleneyim belki ama uyuyabileyim. sonra sabah 6da 7de insan gibi uyanayım. yok mudur bir çaresi bu işin? e yat seni kim tutuyor demeyin yatıp o yatakta 6 saat debelendiğimi en sonunda o geceki uykuyu geçip ertesi akşam uyuduğum günlerim fazla sayıda. hadi üniversitede falan bir şekilde idare ediliyordu da çalışıyorken büyük problem yaratıyor bana. sağlıksız da. çok dertliyim be sözlük

    edit1: anladım ki ben uzaylı falan değilmişim aynı sorunu yaşayanlar varmış.
    bir arkadaş 10-11 civarı biyolojinin uyku saati olduğunu o saatte uyumak gerektiğini söylemiş ki pek çok yerde de geçiyor haklı kendisi. vücut verimli uykuyu bu saatlerle gece 1-2 ye kadar yapıp sonra sabah 5-6 gibi uyanışa geçiyormuş. dinlenilen zaman asıl bu aralık oluyormuş yani.

    zamanında babamın söylediği bir yöntem vardı ne yapabilirimi düşünürken hatırladım, o da bir kitapta okumuş.
    yöntem şu: yatağa girdiğimizde gözleri kapatıp vücudu bir fabrika gibi hayal ediyoruz. ne kadar ayrıntılı hayal edebiliyorsak artık orası bize kalmış. içinde işçiler var, organlar makine misali çalışıyor falan. sonra paydos zili çalıyoruz ve tüm işçileri, vücudun bir noktasını çıkış kapısı yaparak, fabrikadan dışarı çıkarıyoruz. hatta öyle gerçek hayal ediyoruz ki içeride kalmaya kalkışan işçi olursa itinayla kapı dışarı ediyoruz. sonra kapıları kapatıp kilitliyoruz. ve içerinin görünümü sonsuz bir karanlık. siyah, simsiyah. uyuyana kadar bu siyahlığa odaklanıyoruz. ben denediğimde siyah hayal etmekte zorlandığım için o noktada siyah bir karton düşünüp gittikçe suratıma yaklaştırdığımı hayal edip yakalayabilmiştim o siyah hissiyatını. bir kaç kere bununla uyumayı başarmışlığım var.
    bir de ek olarak reiki uyuma pozisyonu önermiş onu buldum: avuç içi yüze dönük olacak şekilde bir el ayası iki göz ortasını içerecek şekilde alında diğer el ise göbek deliğinin biraz üzerine gelecek şekilde karın kısmında. yine el ayası vücuda dönük olacak şekilde.

    önümüzdeki 1 hafta 10 gün bu iki yöntemi birleştirerek en geç 00:00de uyumuş olmayı deneyeceğim. başarılı olup olmadığımı da editlerim diye umuyorum.

    edit2: bir süredir yatağa giriş saatimi 23:00ten geçe bırakmıyorum. uykum olsa da olmasa da. uyumadan önce ya bahsettiğim vücudu fabrika gibi düşünme metodunu uyguluyorum ya da uyumadan önce son 25 dakikada reiki yapıyorum. mucize gibi ama 1 haftadır düzenli uyuyorum. uyanma kısmı ise hala sıkıntılı ama eskiye göre daha iyi. uyanabiliyorum ama yataktan çıkmak istemiyorum hala. kahve tüketimimi yarıya falan düşürdüm. ve biraz yoğun bir dönemde olduğum için vücudum da yoruluyor. bu faktörler de etkilemiş olabilir.

    edıt: olmadı canlar, olmayan düzen olmuyor. bence bu ülkede uyunmaz zaten.
  • çoğunlukla bir kaçış yöntemidir. insanlardan, oluşturdukları binlerce problemden, kendinizden, hayatınızdan bir kaçış. onlar yaşarken siz uyursunuz. onlar uyurken siz kaçarsınız.

    üniversite döneminde sıklıkla görülen durum. depresyonun yanında promosyonlu ürün gibidir.
  • belli bir vakit geçtikten sonra insanı bunaltıp yoran olay.
  • depresyondaki insanlarda yeme bozuklukları, konsantrasyon sorunları, asosyalleşme gibi belirtilerle birlikte gözlemlenen belirtilerden birisi
hesabın var mı? giriş yap